Katalog Türü | Ahlak |
Eser Numarası | 286 |
Eser Adı | Şerhu ahlâkı’l-adudiyye |
Müellif Tam Künyesi | Alâeddin Muhammed b. Muhammed b. Hızır el-Kâzerûnî eş-Şâfiî el-Ömerî |
Müellif Bilinen Kısa Adı | Alâeddin el-Kâzerûnî |
Yüzyıl (Hicri) | 10. |
Yüzyıl (Miladi) | 16. |
Vefat Tarihi Hicri | 923 |
Vefat Tarihi Miladi | 1517 |
Dil | Arapça |
Kütüphane Adı | İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi |
Koleksiyon (Demirbaş) Numarası | A4018 |
Varak Numarası | 1b-55b vr. |
Yazı Türü | Nesih |
Eserin Türü | Şerh |
Eserin Baskısı | thk ve trc. Mehmet Aktaş-Mehmet Demir-Güvenç Şensoy, İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, 2014. |
Eserin Çevirisi: Türkçe | trc. Mehmet Demir-Güvenç Şensoy, İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, 2014. |
Eserin Tanıtımı ve İçerik Bilgileri | Eser Adudüddin el-Îcî'nin Risâle fî ilmi'l-ahlâk, Muhtasarü'l-ahlâk, el-Muhtasar fî ilmi'l-ahlâk adlarıyla anılan felsefî ahlâk eserinin şerhidir. Müellif eserine Besmele ve hamdeleden sonra şu sözlerle başlar: "Ahlâk ilmi şer‘î ilimlerin önemlilerinden, aklî ilimlerin en değerlisi hatta yüce matlubların en yücesi yüce maksatların en yükseğidir…." Bu açıklamasıyla müellif ahlâk ilminin şer‘î ve aklî ilimlerdeki yerine dikkat çekmiş ve sonrasında ise Îcî'nin bu eseri hakkında şu ifadelere yer verir: " ... Adudüddin Abdurrahman'ın ... yazdığı bu muhtasar risâle hacminin küçüklüğüne rağmen ahlâk ilkelerini içermesi bakımından ahlâk konusunda yazılan muhtasarların en büyüğü ve nazmının vecizlğine rağmen anlamları kapsama açısından en faydalsıdır". Müellifin bu ifadeleri onun Îcî'nin bu eserinin ne kadar önemli olduğunun göstermesi açısından çok önemlidir. Daha sonra müellifin yaptığı şu açıklamalar bu eseri neden şerhettiğini göstermektedir.: "Ancak bu muhtasara onun düğümlerini çözen, maksatlatını izah eden ayrıntılarını açıklayan, mücmellerini tafsil eden, arığını belisinden ayrıştıran ve onun zayıf ve sağlam noktalarını bildiren bir şerh yazılmamıştır. Bu sebeple sözü edilen gayeleri gerçekleştireceğim, üzerine parlak anlamlar ekleyeceğim, nükteleri ve sırları ortaya çıkaracak, düşüncelerin neticelerini eleştiren, bu sanatın dağınık mücevherlerini eşsiz bir şekilde dizen ve zamanın düğümlerini harika şekilde birbirine bağlayan bir şerh yazmayı düşündüm". |
Eserin Konu Başlıkları | Mukaddime. I. Makale: Nazarî ahlâk. II. Makale: Faziletlerin korunması ve kazanılması ve rezîletler. III. Makale: Ev yönetimi. IV. Makale: Devlet yönetimi. |
Notlar | Eserin detaylı içeriği hakkında bilgi için bk. Şerhu’l-Ahlâki’l-Adudiyye, nşr. Mehmet Aktaş, trc. Mehmet Demir, Güvenç Şensoy, İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, 2014, 220 s. Biyografik eserlerde müellifin yaşadığı döneme(vefat tarihi) dair herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır. Ancak eserin İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Ktp., nr. A4018’deki nüshanın ferâğ kaydında bu nüshanın Müellif müsveddesi ile karşılaştırıldığı belirtilmekte ve sonrasında ise bu müellifin ve kardeşinin Sultan Selim Han tarafından Mısır’da Rumeylâ’da zalimce öldürüldüğü ifade edilmektedir. Bunun ise sultanın hekimlerinden, tefsir, kelâm ve mantık âlimi, tabip …Şah Muhammed el-Hekîm el-Kazvînî(Hakîm Şâh Muhammed b. Mübârek el-Kazvînî (ö. 929/1523’ten sonra) tarafından müellif ve kardeşinin kendisinin sultanın yanındaki yerine geçeceği korkusuyla -yani makam hırsı sebebiyle- yapıldığı ve sultanın Hekim’inin onları bu sebeple sultana öldürtüğü ifade edilmektedir. Sonrasında ise onların 923(1517-18) yılında öldürüldüğü belirtilmektedir. Detaylı bilgi için bk. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Ktp., nr. A4018’de vr. 55b. Nitekim bu bilgi Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi dönemine tekabül etmekte olup tarihî mâlûmatla örtüşmektedir. Buna göre müellifin Sultan Selim tarafından Mısır’da öldürülmesi Mısır’ın ele geçirilmesi 12 Muharrem 923(4 Şubat 1517) ile sultanın Mısır’dan ayrılışı 23 Şaban 923(10 Eylül 1517) tarihleri arasında olması gerekir. Dolayısıyla müellifin vefat tarihi hicrî 923 yılının 12 Muharrem ile 23 Şaban tarihleri arasında bir gündedir. Müellif ile birlikte öldürülen kardeşi ise Ahmed b. Muhammed b. Hızır el-Kâzerûnî olup terâcim kitaplarında kendisinin hicrî 923 yılında hayatta olduğu bildirilmektedir. Yani Sultan Selim’in Mısır’a gelişine kadar kendisinin hayatta olduğunu ve Yavuz’un Mısır seferi sonrası kardeşiyle birlikte öldürüldüğü anlaşılmaktadır. |
Sınıflama (Ahlâk Alanı Sınıflaması) | Felsefî Ahlâk |